Yönetim Araştırmaları Dergisi

Kurucu Editörden


Düşlerin gerçekleşmesi sanırım aynı düşü görebilen bireylerin sayısıyla doğru orantılıdır. Oysa sorun sayısal yeterlilikle de çözülmeyebilir. Birlikte düş görebilmenin önemli bir önkoşulu da aynı düşü görebilmeyi olanaklı kılan bağlamdır. Söz konusu bağlam ussal ve eyleme dönükse düşlerin gerçekleşme olasılığı artar. Anlaşılacağı gibi tüm bu tanımlamalar sayıları dokuza ulaşan Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongrelerini işaret ediyor. Yönetim Araştırmaları Dergisi’nin bir düş olarak görülmesinde ve yaratılmasında kongrelerin payı yadsınamaz. Dergiye ilişkin düşlerin yeşermesinde ve gerçekleşmesinde kongreler başat rol oynamışlardır. Dergi düşünün somut bir oluşuma dönüşmüş olması, yönetim ve organizasyonla ilgilenen akademik toplulukların bir araya gelmesini ve ilişki ağlarının gelişmesini sağlayan kongrelerin ne denli yerinde bir girişim olduğunu da kanıtlamaktadır. Kongreler yönetim ve organizasyon alanındaki bilimsel üretimin artmasını sağlamıştır. Yönetim Araştırmaları Dergisi de bu üretim artışını nitelik olarak daha yukarılara taşıma görevini yüklenmelidir.

Yönetim Araştırmaları Dergisi’nin, kongrelerin amaçladığı temel felsefe ve anlayış çerçevesinde biçimlendiğini, kongreler dizisini başlatan ve onlara destek veren bilim kişilerinin çabalarından doğduğunu vurgulamak istiyorum. Kongrelerin de öngördüğü gibi dergi kendisi için seçtiği araştırma alanının dışına çıkmamıştır. Başka bir deyişle dergi, iktisadi ve idari bilimlerle ilişkili alanların tümünü kapsamaya kalkışmak gibi bir anlayışa sıcak bakmadı. Amacı ve görev alanı, kongrelerin öngördüğü çerçevede belirginleştirildi. Editörlerin ve editörler kurulunun seçiminde de buna dikkat edildi. Kurulun oluşturulmasında yalnızca bir akademik kurumun ağırlığı öngörülmedi. Derginin bir kurumun değil de, bir akademik araştırma alanının dergisi olduğu özellikle vurgulanmaya çalışıldı. Böylesi tercihlerin doğrudan derginin niteliğine yansıyacağı düşünüldü. Yazıların dergiye kabulunde tek ölçünün akademik nitelik olması gerektiği anlayışının yaşama geçirilmesinde, böylesi yaklaşımların önemli katkılar vereceğine inanıyorum.

Düşümüz gerçekleştiğine göre şimdi uzun soluklu bir uğraşa soyunma zamanıdır. Dergiyi özlediğimiz bilimsel nitelikteki çalışmalarla yılda iki kez çıkaracak biçimde desteklemeliyiz. Uluslar arası çıtayı göğüsleyebilecek bilimsel bir derginin Türkçe yayımlanabileceğini kanıtlamalıyız. Bizi izleyecek kuşaklara alanımıza ilişkin ciddiye alınacak bir ölçü bırakmalıyız. Kongrelerin sağladığı bilimsel etkileşim ağını güçlendirerek amacımıza ulaşabilirsek, “bu oluşum gerçekleşirken ben de oradaydım,” diyebilme övüncünü hep birlikte paylaşırız.

Ekim 2001
A. Selami Sargut
Kurucu Editör